Çocuk ve Sınırlar
Çocuklar ana-babalarının belirlediği mantıklı sınırlar içerisinde daha mutlu büyürler çünkü çocukların sınırlara ihtiyacı vardır…
Çocuklar dünyayı aile içinde tanırlar ve kurallarını “ana-baba”larından öğrenmeye ihtiyaçları vardır. Gerçek dünya hiç bir zaman her istediğimizi elde edebileceğimiz bir yer değildir. Dolayısıyla engellenmeye karşı toleranslı olmak, istediklerimizi elde edebilmek için beklemek gibi becerileri çocukluk çağlarında ana-babamızdan öğrenirsek ileriki dönemde hayata karşı daha mücadeleci ve başarılı olabilme şansımız artar.
Çocuklar ana-babalarının onlara doğru yolu göstermeleri sayesinde kendilerini güvende hissederler. Çocuğuna kural koyabilen ve onu doğru yönlendirebilen anne-baba daha güvenilirdir.
Çocuklar sürekli bir araştırma, keşif ve öğrenme sürecinde olduklarından denemeler yaparlar. Ancak kendilerinden tam olarak ne beklendiğini, ne kadar ileri gidebileceklerini ve çok ileri gittiklerinde neler olabileceğini bilmezler.
Bu sınırları onlara göstermesi gereken anababalardır. Çocuğun kendisine ve ya başklarına zarar verebilecek davranışları ya da yaşanılan durumu zorlaştıran davranışları karşısında anababaların hayır demesi, onları engellemesi gerekir. Ancak çocuğu engellerken yaşının getirdiği ihtiyaçlara karşı duyarlı olunmalı ve dünyayı keşfetmesi engellenmemelidir.
Çocuğa sınır koyarken bu sınırlar çocuğun anlayabileceği düzeyde ve tutarlı olmalıdır. Anababa bu sınırı uygulamada kararlı olduğunu göstermelidir. Çocuğa sınır koymak onu yönlendirirken ikna etmeye çalışmak değildir, doğru olanı yapmasını sağlamaktır. Sınır koymak baskı yapmak, zorlamak, eleştirmek değildir. Sınır koymak çocuğun anlayacağı düzeyde ama kızgın bir ifade takınmadan açıklama yaparak var olan durumu değiştirmektir.