Çocuk ve Yalan
Yaşamın ilk 5 yılında çocukların söyledikleri gerçek olmayan şeyleri yalan olarak adlandırmak doğru olmaz. Özellikle 3-4 yaşındaki çocuklar daha çok çevreden ilgi toplayabilmek için hayal güçlerini kullanarak inanılmayacak hikayeler uydurabilir ya da beðendikleri kişilerin özellikle de filmlerden tanıdıkları süper kahramanların yaptıklarını kendileri yapıyormuş gibi anlatabilirler. Ebeveynlerin bunları engellememesi gerekir.
3-4 yaş çocukları genellikle ebeveynlerinin kızacağını tahmin ettiği yaramazlıklar sonrasında (evdeki bir eşyayı kırdığını kabul etmeme, yemeğini yemediği halde yediğini söyleme v.b.) ceza almaktan ya da eleştirilmekten kaçınmak için de yalana sığınabilirler. Bu tür durumlar sonrasında ebeveynlerin aşırı tepki vermemesi, çocuğu suçlayıcı ve eleştirel yaklaşmaması çocuğun yalan söylemesini azaltır.
6-7 yaşlarından sonra yalana neden olan etkenler arasında kendine güven eksikliği, suçluluk duygusu, problem çözme becerilerini geliştirememek, zorlanmaktan hoşlanmamak, ve kendini kontrol edememek sayılabilir.
Çocuklar gerçeğe çok benzeyen yalanlar söyleyip yarar sağlamaya çalışabilirler. Ailesi tarafından sevilmediğine ve ya istenmediğine inanan çocuklarda olmayacak şeyler anlatmak, olan olayları abartmak, hayret verici şeyler anlatarak çevredekileri şaşkınlığa uğratmak tarzında yalanlara daha sık rastlanır. Okul öncesinde yeterince sınır konulmayan çocuklarda ise engellenme ile başa çıkabilme ve erteleme gibi beceriler gelişmeyeceğinden isteklerini elde edebilmek için başkalarının hak ve çıkarlarına değer vermeden kendi çıkarlarını ön plana çıkarabilecek yalanlara rastlanabilir
Çekingenlik ve bu nedenle duygularını ifade edememe de çocuğun yalan söylemesine neden olabilir. Çocuğun hangi psikolojik zorlanmaları olduğunu anlayabilmek yalanların önüne geçilmesini sağlar.
Yetişkinleri taklit etmek de çocukları yalana teşvik eder. Yetişkinlerin birbirlerine yalan söylediklerini gözlemleyen hatta kendisinden yalan söylemesi beklenen çocuklar ( örn: “alış-verişe gittiğimizi babana sakın söyleme” v.b.) yalanı kullanmaya başlayabilir.
Bazı durumlarda da çocuklar ebeveynlerinin saygınlığını korumak için yalana baş vurabilirler (Örn, öğretmenin okuldan istediği materyali zamansızlık nedeniyle satın alamayan annesini korumak için çocuk annesinin hasta olduğunu söyleyebilir.)
Çocuğun yalan söylemesiyle başa çıkabilmek için öncelikle ne tip yalan söylediğini tespit etmek ve yalanı destekleyen faktörleri gözden geçirmek gerekir. Çocuðu yalancılığından dolayı kimsenin sevmeyeceği ile korkutmaya çalışmak, “yalancı” etiketlemesi yapmak ve bunu tanıdığı kişilerin yanında söyleyerek utanmasını sağlamaya çalışmak, kızmak, bağırmak gösterilebilecek en yanlış tepkilerdir ve çocuğun suçluluk hissetmesine neden olacağından yalanı azaltmak yerine arttırabilir.
Çocuğun yalanını yakaladıktan sonra öfkeli davranmamak ve yalana neden olabilecek faktörleri gözden geçirerek anlamaya çalıştığımızı çocuğa hissettirmek önemlidir. “Örn; “matematik sınavından zayıf aldığın halde yüksek not aldığını söylemene üzüldüm. Sanırım matematikte konuları anlayamadığın için sınavda başarısız oldun. Matematikte destek almanı sağlayabiliriz” “v.b…..) Ancak çocuğun yalana baş vurmasına neden olan faktörler psikolojik problemler ise anne-babanın aşabileceği sınırı geçmiş olacağından bir psikologdan destek alınması önerilir…