Çocuklarda Uyku Problemi
Anne-baba ile Uyumak
Bebekleri ilk dünyaya geldiğinde anneler geceleri emzirmeyi kolaylaştırmak için aynı odada hatta aynı yatakta olmayı tercih edebilmektedir. Sadece meme emerken değil uyurken de annenin sıcaklığını hissedebilmek bebekler için vaz geçilmez olmaktadır. Bu nedenle annelerin mümkün olduğunca çabuk bebeklerini ayrı odada yatırmaya başlamaları gerekmektedir.
Özellikle çalışan anne-babaların çocuklarının öğlenleri daha çok uyuyup ebeveynleri eve geldikten sonra onlar ile birlikte geçirecekleri zamanı uzatabilmek için gece geç saatlere kadar uyumadıkları gözlenmektedir. Hatta gecenin ortasında uykudan uyanıp anne-babasıyla oyun oynamak istedikleri, onların yatağında uyumak istedikleri de olmaktadır.
Anne-babanın yanında kendini güvende hisseden çocuk gece de bu güveni sürdürmek için aynı yatakta uyumak isteyebilir. Hatta bu amaca yönelik olarak doğru olmadığı halde bazı korkular üretebilir. Karanlıktan ,canavarlardan, hayaletlerden korktuğunu ifade edebilir. Ebeveyn olarak çocuğunun korkusunu dindirmek zorunluluğu ile genelde anne-babalar bu tuzağa düşüp çocuğun kendileriyle yatmasına izin verirler. Daha sonra bu bir alışkanlık olarak devam edebilir. Özellikle okul öncesi dönemde korkulu rüyalar, kabuslar, gece ağlamaları, sıçrayarak uyanmalar ve diş gıcırdatma genelde her çocukta rastlanabilen durumlardır.
Çocuğun yaşı büyüdükçe yaşanan bu problemlerin de azalması beklenir. Ancak yaşanan problemlerin hiç birinin çözümü çocuğun ebeveynleri ile yatması değildir. Bazı ailelerde de birlikte uyuma talebi çocuktan gelmez. Ebeveynlerden biri eşi ile değil çocuğuyla aynı yatakta yatmayı tercih edebilmekte ve ya eşlerden biri işi nedeniyle belirli bir süre evin dışında olduğu zaman evdeki ebeveyn kendisi yalnız uyumak istemediğinden çocuğunu yatağına davet edebilmektedir.
Çocukların kendilerine ait bir yatakta ve ebeynlerinin olmadığı bir odada uyumaları özellikle anne-babadan bağımsızlaşabilme, cinsel gelişim ve genel kişilik gelişimi açısından zannedildiğinden çok daha önemlidir ve ruh sağlıklarının korunmasını sağlar.
Her bir çocuğun bireysel özellikleri farklı olduğundan uykuya geçme davranışları da değişiklikler gösterebilir. Örneğin hareketli çocukların enerjileri tükenmediğinden beklenen saatte uykuları gelmediği için uyumayı reddettikleri bilinmektedir. Bazı çocuklar yatağında yalnız kalıp uykuya dalmayı tolere edemedikleri için anne-babadan birinin uyuyana kadar yanlarında olmasını isterler, bazıları da kendi yatağında değil başka bir odada uykuya başlamayı tercih ederler. Çocuğu, belirlenmiş uyku saatinde odasına gidip uyuması için yatağına yatırmak, yalnız bırakmak, uyuması için zorlamak uygun değildir ve zamanla yatma-uyuma korkusuna dönüşebilir. Bunun yerine uykusu gelmeyen çocuğu erken saatlerde yatmaya zorlamamak, uyumadan önce yanında oturarak masal okumak ve ya o gün olanları konuşmak, yattığı odanın ışığını ve kapısını açık bırakmak, sevdiği bir oyuncağı ile uyumasına izin vermek, eğer yatağı dışında uyumak istiyorsa uyuduktan sonra yatağa koymak daha uygundur. Gece korkuları nedeniyle çocuk uyanıp anne-babanın yanına geliyor ise yatağa kabul etmeyip onunla birlikte odasına gidip tekrar uyuyana kadar yanında olmak tercih edilmelidir. Bütün bu uygulamalara rağmen çocuk yalnız uyumayı reddediyorsa bir uzmandan destek alınmalıdır.