Konuşma Bozuklukları: Kekemelik
Dil, konuşma ve işitme iletişimin temel parçalarıdır. Aynı dili konuşabilmek insanların birbirini anlamasını ve iletişim kurmalarını sağlar. Ancak, iletişimi sağlayan yalnızca dil bilgisi kurallarına uygun, doğru kurulmuş cümleler değildir. Kelimeleri nasıl seçtiğimiz, ses tonumuz ve konuşmaya eşlik eden vücut hareketlerimiz de iletişimi oluşturan önemli parçalardır. Sağlıklı iletişim kurmak sağlıklı ilişki kurmak anlamına gelmektedir. Kekemelik, bireyin ailesi, arkadaşları, okul veya iş ortamındaki bütün sosyal çevresi ile iletişim ve ilişki kurmasını olumsuz etkileyebilecek bir konuşma bozukluğudur.
Akıcılık iletişim boyunca konuşmanın akabilmesidir. Kişinin konuşması uygun bir ritm ile belirli bir hızda çaba göstermeden akar. Ancak bazı bireylerin konuşmasındaki akıcılık bozulur.
Kişi konuşurken;
Ses ve ya hece tekrar ediyorsa (“dolap” yerine “do-do-do-dolap”, “açık” yerine “a-a-a-a-açık” gibi),
- Ses uzatıyorsa (“uzak” yerine “uuuuuuuuzak”, “komşu” yerine “koooooomşu” gibi),
- Kelimeler arasında duraklamalar (sessiz bloklar) oluşuyorsa,
- Kolayca söyleyemediği kelimenin yerine alternatif kelime bulup asıl kelimeyi söylemekten kaçınıyorsa,
- Kelimeler arasına uygun olmayan sesler koyuyorsa (“ıııııı”, “eeeeee” gibi),
- Konuşma sırasında gözle görülür bir fiziksel gerilim yaşıyorsa kekemeliği olduğu düşünülür.

Genelde bilinenin aksine kekemeliğin nedeni herhangi bir korku veya duygusal şok değildir. Normal yaşam koşulları ve iletişim içerisinde de ortaya çıkabilir. Ailede en az bir kekemenin daha olması ve genetik yatkınlık kekemeliğe zemin hazırlayan faktörler olarak değerlendirilir. Kekemelik erkeklerde kızlara oranla daha fazla ve erken çocukluk döneminde 2-5 yaşları arasında ortaya çıkar. Bu dönemde ortaya çıkan kekemeliğe gelişimsel kekemelik adı verilir ve bazı çocuklar için sadece birkaç ay sürüp kendiliğinden ortadan kaybolurken bazı çocuklar yıllarca kekelemeye devam ederler. Kekemelik ilk başladığında beklenmesi ve çocuğa fark ettirilmemesi doğrudur ancak çocuğun kekelediği süre uzadıkça kalıcı olma riski de artar. Anababanın bu bekleme süresini uzatmaması ve bir uzmandan destek alması çok önemlidir.
Kekemelik konuşma terapisi ile çözümlenebilen bir bozukluktur. Her yaşta tedavi edilebilir ancak çocukluk döneminde terapiye başlandığında daha hızlı çözülür. Kekemelik ile konuşma terapisi eğitimi almış uzmanlar çalışır.
Klinik Psikolog Nilüfer Erkin